16 Ara 2011

David O'Leary & Martin O'Neill

"Because of where I was brought up and the type of background in Ireland, where you were Celtic or Rangers, I was a big Celtic fan."

"But in England, when everyone was choosing their side, mine was always Sunderland. They're my old team. I supported them as a kid and Charlie Hurley was my hero."



Benim için İrlanda adasının iki parçasını David O'Leary ile Martin O'Neill temsil ediyorlar. Britanya'ya girersek, oradan çıkamayız tabii. Yukarıdan Kenny Dalglish, David Moyes ve Alex Ferguson'la başlar, Alan Pardew ve Ian Holloway gibi isimlerle devam eder "güzel" menajerler. Muhakkak izlemediğim, ismini unuttuklarım vardır ya, bir çırpıda aklıma gelenler bunlar. İlle de güzelliği aç denirse, her biri nev-i şahsına münhasırdır, der geçerim. Lakin kimilerine yetmez; çünkü sevgini açıklayamayınca (o nasıl olacaksa) iflah olmaz bir romantik oluyorsun. O etiket üstümüze yapışalı çok oldu, dolayısıyla önemsemenin pek manası yok.


Neyse, David O'Leary diyorduk...En son Jaja'nın da formasını giydiği Al-Ahli'de görüldü. Aston Villa'daki görevini Martin O'Neill'e bıraktıktan sonra Premier Lig'e uğramadı. 2006'dan, Al-Ahli'nin başına geçtiği 2010'a kadar geçen sürede hiçbir şey yok kariyerinde. Bu biraz olsun düşündürücü. Belli ki bir süre kendini "nadasa bırakmış", ardından bilmediği bir maceraya girmiş, sonuç alışıldığı üzere hüsran olmuş. Dileyelim, çok geçmeden bir Premier Lig takımı yönetme şansına kavuşsun, bugünlerden bakıldığında rüya gibi hatırlanan Leeds'e benzer bir takım daha yaratsın.


Martin O'Neill ise O'Leary'nin aksine yüzünü hiç özletmedi. Ama eskitmedi de. Hep doğru işler yaptı. Şimdilerde, çocukluğundan beri desteklediği Sunderland'i yönetiyor. Henüz 1 maça çıktı takımıyla ve serüveninin hiç de sıradan olmayacağı daha ilk maçtan belli oldu. Blackburn'e karşı uzun süre 0-1 yenik götürdüğü karşılaşmayı son 10 dakikada gelen gollerle 2-1 kazanmasını bildi ve taraftarlara heyecanlı bir merhaba demiş oldu. Gözlüklü, eşofmanlı, tutkulu bir adam... Ha bu arada, işi bu kez hiç kolay değil, Sunderland düşme hattının hemen yukarısında ve şimdiye kadar yalnızca 3 galibiyet alabildi. Yine de kadrosunun ortalamanın biraz üstünde olduğunu belirtelim. Çocukken desteklenen takıma teknik direktör olarak "dönmenin" güzelliğini Mustafa Denizli'nin gözlerinden okumuştuk. Üstelik, ne O'Neill ne de Denizli, futbolculuk dönemlerinde destekledikleri bu takımlarda görev alamadılar. Bu muhakkak ki, O'Neill'i daha fazla kamçılayacaktır. Pazar günü, Tottenham deplasmanıyla işe başlasa hiç fena olmaz hakikaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder