29 Eki 2009

Türk Romanı'nın Gerçek Prensi


Öncelikle,bu yazının Hasan Ali Toptaş' kendimce övmek için yazdığımı belirtmem gerekir.Yazının ciddi,edebi bir niteliği yoktur.Onun romanlarından anladığımı dilim döndüğünce paylaşmak istedim sadece.Romanları hakkında "post-modern" denir.Türkiye "post-modernizmi"nin en önemli eserlerinin sahibi olduğu söylenir.Muhakkak bu fikir doğrudur fakat onu bu kadar başarılı yapan kesinlikle sadece "post-modern" vurgular değildir.Önce,Türkçe'nin çok uzun zamandır kimsenin kaleminde bu kadar ahenkli olduğunu görmemiştim.Her sözcük,her tasvir,bir diğerine eklenen her duygu tarif edilemez bir ruha bürünüyor adeta.Gerek mistisizm,gerek varoluş,gerek yokoluş,gerek ölüm...Her biri zihnimizin içine ince ince örülen bir örgü gibi...Sarıyor,sarmalıyor.Dili efsanevi boyutlara taşıyor Toptaş.

İkinci olarak;benim için Hasan Ali Toptaş,-sıkça söylendiği üzere- Türkçe'de Kafka'yı yaşatandır tabii.Belirsizliğin,zamansızlığın,mekansızlığın o cezbedici atmosferinde akıp gider romanları.Kendi içinde kaybolanlar,bir türlü gidemeyenler,bulamayanlar,ulaşamayanlar,ulaşsa da ne zaman ulaştığını bilemeyenler...Ancak bunun yanında taşraya,Türk Edebiyatı'nda uzun yıllar sonra bu kadar vakıf olan,taşrayı bu kadar layıkıyla anlatan belki de tek yazardır.Onun kaleminde,o hayalini bile kurmakta zorlandığımız köy meydanı başka bir havaya bürünür,dağlar dile gelir,masal mı gerçek mi içinden çıkamadığımız bir taşra havası kaplar etrafımızı.Bu anlamda,taşrayı büründürdüğü ruhla aynı zamanda bir Yaşar Kemal edası da taşır kelimeleri.Türkçede belki de hiç bir yazar bir oturuşa onun kadar anlam kazandıramamıştır.Üstelik bunlar benim Hasan Ali Toptaş'tan anlayabildiklerim.Anlayamadıklarım için okuyorum ben onu.Yeni kuşağın en iyi romancısıdır gözümde.Ne kadar anlatsam boş.Onun okuyucularının üzerinde bıraktığı etkiyi kendi kalemi bile tam olarak anlatamaz diye düşünüyorum.

2 yorum:

  1. Merhaba,
    Yazının edebî bir niteliği yoktur demişsiniz ama bence gayet edebî olmuş :) Hasan Ali Toptaş, yaşayan yazarlar arasında benim de en sevdiğim dört yazardan biridir. Romanlarında ne anlattığı bir yana nasıl anlattığını görmek için bile Hasan Ali Toptaş okumaya değer. Türkçe onun kaleminde adeta yeni bir boyut kazanır. Belki biliyorsunuzdur bir Alman eleştirmen "Sadece Hasan Ali Toptaş okumak için Türkçe öğrenmeye değer." demiştir.

    YanıtlaSil
  2. yorum için teşekkürler=) hasan ali toptaş'ı seven birini üstelik blog vasıtasıyla bulmak güzel oldu.şahsi fikrim de gerçekten sadece hasan ali toptaş okumak için bile TÜrkçe öğrenmek gerektiği yönünde.

    YanıtlaSil