Bir anda düşman kesildik Bosna'ya.Oysa ne güzeldi maçları kardeşçe kaybetmeleri.Bu kadar agresif olmalarına ne gerek vardı.Herşey iyiydi böyle...Neden birden "çirkefleşmişlerdi" ki?
Yarın aynı şeyi Azerbaycan'la da yaşayabiliriz.Biz puanları toplayınca kardeşlik oluyor da onlar alınca olmuyor mu?Bunlar daha dün bizim kendi yediğimizden içtiğimizden kesip erzak gönderdiğimiz halk değil mi?İşte aynı halk,o halk,üstüne en örgütlü saldırının gerçekleştirildiği halk,başına fes konup kesilen halk,tüm çağdaş devletler tarafından görmezden gelinen halk,ilk defa kimse istemese de ismini orada okutacak.Hoş biz taa Japonyalara Korelere kadar gittik de ne oldu?Diyebilirsiniz.Unutulur diyebilirsiniz.Haklısınız,ama bir günlüğüne dahi olsa,bir saatliğine,bir anlığına dahi olsa isimlerinin duyulması bile,zorla unutturulmaya çalışılan isimlerinin zihinlerde bir flaş parlaklığında yanıp sönmesi bile yeter bana kalırsa.
Spiker Semih demez Vedad der.Yakınlıksa yakınlık işte.Geçmişse geçmiş.Ortak paydamız salt din de değil yani Vedad demese de uçsuz bucaksız ovalarda son model teknolojik silahlarla avlanan onca masumun hatrına önümüzde ki turnuvada -katılırsa eğer- Bosna desteklenir.Golünü attıktan sonra liman işçilerine destek veren Robbie Fowler desteklenir,Tuzla Tersaneleri'ndeki işçilere destek olan,sahip çıkan bir futbolcu çıksa attığı her golde,her adımda uğruna göz yaşları dökülür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder