12 Ara 2009
Stoke City - Wigan Athletic : 2-2
Eğer bu maçı izlediyseniz Premier Lig'deki orta sıra takımlarının maçlarının bile ne kadar üst düzey bir mücadele ve heyecan barındırdığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.Bu maç,Premier Lig'in neden diğer liglerden daha "iyi" bir lig olduğunu bugün bir kez daha kanıtlamıştır.Orta sıra takımlarının üst düzey mücadelesinde,oyun iki taraf arasında da gidip gelmesine rağmen beraberlikle bitti ve böyle bir mücadeleden sonra iki takımın hocasının da sonuçtan pek şikayetçi olacaklarını sanmıyorum.
Maçla ilgili değerlendirmelere gelirsek;Tony Pulis'in Tuncay'ı ısrarla yedek kulübesinde tutmasının Ada basınında dahi eleştirildiğini biliyoruz.Pulis,sezonun genelinde Beattie-Fuller ikilisine şans vermiş,Kitson ve hatta Sidibe de çoğunlukla forma şansı bulabilmişlerdi(Kitson'ın ligin 8.haftasından sonra Kasım sonunda Middlesbrough'ya kiralandığını belirtelim.).Buna rağmen Tuncay bu maça kadar sadece bir maçta ilk 11'de başlamıştı.Tabii Tuncay'ın yedekliği Pulis'in sisteminin bir sonucu olarak ortaya çıkıyordu.Defans hattını oluşturan dört oyuncusunun dördünün de stoperden devşirme,uzun-kalıplı ve yavaş isimler olduğunu(son maç itibariyle sol bek 1.91'lik Huth stoperler yine 1.91'lik Shawcross ve 1.87'lik Abdoulaye Faye),orta sahanın ortasında yavaş ama kontrollü Dean Whitehead ve Diao sağ kanatta taçlar dışında oyunda hiçbir etkinliği bulunmayan Rory Delap...Sol kanadı kullanan Etherington dışında çabuk hızlanabilen,adam eksiltebilen bir başka oyuncu daha yok Pulis'in sisteminde.Zaten bu sistemin sahaya yansıması da,tamamen hava toplarına ve taçlara dayalı hücum varyasyonlarıyla ve sıkı,yerini kaybetmeyen,disipline bir orta saha ve yine hava toplarına hakim bir defans anlayışıyla gerçekleşiyor.Doğru veya yanlış,bugüne kadar Pulis'in bu sistemle "başarılı" olduğunu hep birlikte izledik.Yani,Pulis'in Tuncay'ı kadrosunda düşünmemesini kişisel sorunlardan çok,sistemin ta kendisiyle bağdaştırıyorum.
Fakat bugün maça çıkmadan önce bir değişiklik vardı kadrolarda.Son maçlarda performansıyla ilgili ciddi sıkıntılar yaşayan Beattie yedekteydi(Pulis'le yaşadığı tartışmaları da unutmamak gerek) ve Fuller-Tuncay ikilisi sahadaydı.Bu ikili aynı zamanda sene başından beri Stoke'un forvet ikilisini oluşturanlar arasında en kısa olanıydı(Fuller 1.91 Tuncay 1.82).Zaten bu "kısa" ikilinin hava toplarında önceki maçlara göre etkisiz kaldığını gördük.Tabii bunda çok iyi bir maç çıkaran Wigan'ın 7 numarası Scharner'ın da etkisi büyüktü.Hava toplarının yanı sıra,Tuncay-Fuller ikilisinin yerden de istediği hakimiyeti kuramadığını söylemeliyiz.Kısacası bu ikili iyi anlaşamadılar.Fuller'ın yerine,Tuncay'ın partneri olarak en iyi seçimin Beattie olduğu inancındayım.
Maçın başından itibaren Stoke taç atışlarıyla üstünlüğü ele geçirmek istedi.Ancak çok ciddi bir tehlike yaratatabilecek hiçbir taç atışı olmadı.Wigan ise topu ısrarla yerden oynadı ve çok geçmeden orta sahada hakimiyeti eline aldı.Stoke ise bu hakimiyeti kırmak için orta sahada bolca faul yaparak rakibini durdurmak istedi ve ilk gol yine böyle bir faul sonunda kullanılan duran toptan Boyce'un kafasıyla geldi.Wigan'ın erken gelen golünden sonra ,Stoke uzunca bir süre bocaladı.Ta ki,Tuncay'ın golüne dek...Tuncay Stoke formasıyla ilk golünü atıp ilk yarının 1-1 bitmesine vesile oluyordu.
İkinci yarının başından itibaren Stoke Wigan kalesine daha fazla yüklenmeye başladı ama hücum yaparken Etherington ve ara sıra Whitehead'ten başka kullanabileceği pek fazla oyuncusu olmayınca bir süre sonra ister istemez gol yollarında kısırlığa yakalandı.Bu süre içerisinde,gücünü ekonomik kullanamayan Tuncay'ın da yorgunluktan dolayı ilk hareketini bir sonraki hareketiyle devam ettiremediğini gördük.Tam da o anlarda,Stoke'un gardının düştüğü bir an,belki de bu sezonun en enteresan golünü izledik.Orta sahanın gerisinde faul kazanan Wigan'da Figueroa topu hiç bekletmeden kaleye yolladı ve önde olan Sorensen'i jeneriklere geçecek bir şekilde yere düşürdü.Ancak,Stoke biraz da şansının yardımıyla tahrip gücü yüksek bu golden sadece iki dakika sonra,kornerden,kanaatimce geleceğin en parlak stoperlerinden biri olacak Shawcross'un kafa vuruşuyla yeniden beraberliği yakaladı.
Son on beş dakika oyun çok hızlandı ve iki tarafta tehlike yaratabilecek pozisyonlar yakaladılar.Yine de,son daikalarda Wigan'ın daha etkili olduğunu söyleyebiliriz.Nitekim,uzatmalara girlirken,ofsayt da olsa kazandığı penaltıyla maçı 3 puanla bitirmeye iyice yaklaşan Wigan'da Rodallega'nın kullandığı kötü penaltı hem maçın berabere bitmesini sağladı hem de Sorensen'in taraftarlarca affedilmesini kolaylaştırmış oldu.Ez cümle,Stoke-Wigan maçı Ada'da nefesleri kesecek bir hafta sonu yaşanacağının habercisi oldu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder