12 Şub 2010

David Moyes Efsanesi Sürerken... 25. Hafta İtibariyle Everton


Son olarak geçtiğimiz yılın sonlarında 5 Aralık'ta şu yazıda değinmiştik David Moyes ve Everton'un gidişatına.Yazı,Ada'da 14. hafta sonunda düşme hattının 3 puan üzerinde kendisine ancak 16.sırada yer bulan Everton'un bu durumunun geçici olduğu,bu sezon geçen sezonlar kadar başarılı olamasalar da(geçen sezonlar kadar başarılı olamamalarının sebepleri de incelenmiştir),David Moyes'in takımı kesinlikle yukarılara taşıyacağı fikrini taşıyordu.Bugün geldiğimiz noktada ise,Everton ligde 25. maçını da oynamış durumda ve ligde 9. sırada bulunuyor.Şimdi yazının yazıldığı günden beri Everton'da neler değişti kısaca bir bakalım...

Öncelikle sezon başı Everton'da hakim olan kötü gidişin sebebini genellikle kadrodaki eksikliklere bağlamıştık(her kötü gidişte kadro yapısına göz dikmek gerçekçilikten uzak dursa da,bu uygulamanın Everton özelinde yeterince doğru olduğu açıktır.Çünkü sakat oyuncular takımın en önemli oyuncularıydı:Jagilka,Cahill,Arteta,Hibbert gibi).Moyes'in sakatlar ve formsuzlara karşı alabileceği tek önlem ise altyapıdan gelen oyuncuları kadroya monte etmekti.Bunun örneğini sezonun ilk yarısında maçların büyük çoğunluğunda oynama şansı bulan Jack Rodwell ve son yarım saatlerde stratejik hamleler doğrultusunda oyuna alınan Agard ve Anichebe gibi isimlerde görebiliriz.Pek tabii,bu geçici ve yeteri kadar etkin olmayan bir önlemdi.Bunun yanı sıra,Ocak ayı transfer sezonu açıldığında dahi Moyes'i transfer yapamazken bulduk.Çünkü kulüp bu tip imkanlardan yoksundu.Hatta oyuncu almak yerine sene başında bedelsiz olarak aldıkları Lucas Neill'i Galatasaray'a satıp cüzi bir miktar da olsa finansal anlamda rahatlamaya çalıştılar.Jo'nun Everton'dan alınıp Galatasaray'a kiralanması konusunda da Moyes'in Jo'nun gitmesine onay verdiğini biliyoruz.Bunun sebepleri arasında,Jo'nun sakatlıklardan bir türlü kurtulamaması ve Donovan'ın gelişiyle hücum bölgesinde oluşan şişkinliğin önüne geçilmesi fikrinin olduğunu tahmin ediyorum.Neyse,sonuç olarak transfer yapamayan ve hatta elinden oyuncu çıkaran bir Everton söz konusuydu Ocak ayında.Ancak tam bu anda Donovan ve Senderon kiralık olarak kulübe kazandırıldılar.Öncelikle bu noktada,devre arası transferlerinin ve kiralık oyuncu transferinin teknik adamların vizyonunu ve dehasını ölçme konusunda turnusol görevi gördüklerini söylemeliyim.Bugün,ülkemizde devre arası transferi her hangi bir altyapısı olmaksızın,ileriye yönelik bir planlama yapılmaksızın gerçekleşirken,kimi takımlar sadece devre arasını iyi transferlerle kapattılar diye kendilerini çok daha üst sıralara taşıma imkanı bulmuşlardır.Bunun ülkemizdeki en iyi örneği Lucescu'nun Galatasaray'ı ve bence etkilerini önümüzdeki günlerde daha da fazla göreceğimiz Şenol Güneş'in Trabzonspor'u dur.İşte Everton'u da bu kapsamda değerlendirmek gereki diye düşünüyorum.Yani bir anlamda Neill ve Jo'nun elden çıkarılması dahi iyi sonuçlar getirmiş,öte yandan takıma kiralık katılan Donovan'ın hücuma getirdiği hareketlilik ve henüz çok fazla oynama şansı bulamasa da her Premier Leauge ekibinin kadrosunda görmeyi istediğini düşündüğüm Senderos'un kiralanması takımı olumlu yönde etkilemiştir.Tabii bu iki transferin etkisini daha görünür kılan şeyler ise,Cahill'in sakatlığını atlatıp eski formuna tekrar ulaşabilmesi,Saha'nın daha önce de değindiğimiz olağan üstü performansı,Rus yıldız Bilyaletdinov'un nihayet form tutmuş olması,Distin'in Saha'nın hücumda yarattığı etkiyi savunmada yaratması ve Arteta'nın kadroya yavaş yavaş da olsa dahil olmasının yaratmış olduğu motivasyon etmenleridir.

Everton'u yukarı-aşağı taşıyan en önemli etmenin kadro yapsında oluşabilecek farklılıklar olabileceğini vurgulamış olduk.Bunun yanında,Moyes'e verdiğimiz naçizane güven oyunun ardından,yani 14.haftanın ardından Moyes'in ligde neler yaptığına bakmak Everton'un yaşadığı değişimi anlamamıza yardımcı olacaktır.5 Aralık tarihinden bu yani,yani 14. haftadan sonra Everton sadece 2 mağlubiyet almış durumda.Bunların ilki 25 Aralık'ta Hull'a karşı 3-2 kaybettikleri gol düellosuna dönüşen maçta gerçekleşmiş iken ikincisi,henüz geçtiğimiz haftada Everton'un adeti olmadığı halde Liverpool'a 1-0 yenildiği karşılaşma olmuştu.Evet 12 maçlık periyotta bu iki karşılaşma dışında yenilgi yüzü görmedi Everton ve bu periyotta Chelsea ve Manchester City'i yenmeyi başarırken,Arsenal ile de berabere kalmayı bildi.

Bu denli iyi geçirilen bir periyottan sonra David Moyes'in takımını bir aşama daha yukarı çekmek için bu haftadan itibaren oynayacağı çok önemli 4 lig maçı var.Sırasıyla Manchester United,Tottenham,Hull City ve Birmingham ile oynayacaklar ve bu dörtlüden üçü Everton'un üstünde sıralandığı için bu maçların önemi Moyes için bir ayı olacak.Bunun yanı sıra alt sıra ekiplerinin üsttekilerden puan almaya başladıkları haftalara girdiğimizden ötürü Hull City maçı da ayrı bir önem taşıyacaktır.Ve eğer Moyes bu 4 haftayı iyi sonuçlarla bitirebilirse,ardından fikstür nispeten stabil bir hale girecektir ve Everton'un ilk 6 yolunda önemli kazanımlar elde etmiş olacaktır.Nereden nereye?38 haftalık bir ligin neredeyse ilk yarısını düşme hattının biraz üstünde bitiren bir takımın,ligin son haftalarına girerken ilk 6 hesapları yaptığına şahit oluyoruz.Sanıyorum böylesine bir başarının öznesi olma durumu yalnız Moyes ve bir kaç teknik dehaya mahsustur.

1 yorum:

  1. çok güzel yazı olmuş. everton bunu başaracak güçte. saha'nın müthiş performansıyla, everton'a daha nice seri galibiyetlerle kapattığı haftalar diliyorum :)

    YanıtlaSil