6 Mar 2010

Kızıl Kurt : Paul Scholes


Futbolda "kurt" yakıştırması genelde teknik adamlar için yapılır.Saçında tek bir siyahı kalmamış,adeta tüm saçlarını yıllar içinde edindiği tecrübeye karşı feda etmek zorunda kalmış bu teknik adamlar taraftarlar için adeta bir umut kapısı olarak görülürler.Bahsi geçen gün,deplasmanda 1 puana ihtiyaçları varsa,"yaşlı kurt" ne yapar eder o puanı alır...Bu bilenmiş tavırları çoğu zaman onları "dinazor" veya "anti-futbolist" olarak gösterse de,hiç kimse o gün o puanı alabilmenin yolunu bu kararlı "yaşlı kurt"tan daha iyi bilemez aslında.


Scholes de bu yakıştırmanın saha içindeki temsilcisi gibi duruyor.35'ine geldi hala aksamıyor,ona görev verilirse çıkıyor sahaya ve verilen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getiriyor.Yalnız,bu sözcükler Scholes'in görevini yerine getirirken suya sabuna bulaşmadığı,sorumluluk almadığı şeklinde anlaşılmasın.Aynı yukarıda bahsettiğimiz "kurt hoca"lar gibi,o an için neye ihtiyacınız varsa Scholes de onu yapmaya hazır bir şekilde çıkıyor karşımıza.Bugün,Manchester belki de sene boyunca oynadığı en zor deplasman maçına çıktı.Rooney yoktu ve Wolves'in mutlaka puana ihtiyacı vardı.Alex Ferguson'un yedek forveti Molde'den henüz gelen Mame Biram Diouf idi.Yani,Ferguson'u belki de hiç bu kadar çaresiz görmemiştik.Ne alışıldık pas trafiğini kurabilmişti ilk yarıda,ne de oyunu Wolves yarı sahasına yıkabilmişti...Hatta bir tane bile derli toplu set oyunu göremedik United'ta.Ama ne oldu?70.dakikada Scholes belki de Wolves savunmasının tek hatasını affetmedi ve artık futbol sahalarında göremeyeceğimiz kadar soğukkanlı bir vuruşla tüm dengeyi takımı lehine değiştirdi.Bazı goller ne kadar anlatılsa yetmez.Bu gol de öyle bir gol.Belki de Manchester sene sonu bu gol sayesinde şampiyon olacak.İşte bu yüzden Scholes nesli git gide tükenmekte olan saha içi "kurt"larının en değerli örneklerinden biri.


Bu golün Scholes için ayrıca önemli olduğunu belirtelim.Bundan 16 sene önce Portman Road'da Ipswich'e karşı atmış ilk golünü.Bu gol ise 100. golü.Gollerinin istisnasız hepsinin United forması altında atılmış olması da Scholes'i diğer meslektaşlarından daha ayrı bir yere taşıyan detaylardan sadece biri.

1 yorum:

  1. Scholes acaba başka bir takımda, başka bir teknik direktörle aynı başarıları elde eder miydi diye düşünüyorum. Aslında tek tek özelliklerine bakınca EPL'de ondan daha iyi ortasaha oyuncuları var ama çok azında onun kadar yüksek devamlılık ve görev bilinci bulunmakta. Ayrıca hep zor zamanlarda attığı goller ile hatırlıyorum onu, hiçbir zaman çok golcü bir ortasaha olmadı, 16 yılda 100 gol demek ortalamada sezonluk 6-7 gol atması anlamına geliyor fakat bu gollerin coğu kritik goller oldu ve takımına puanlar kazandırdı.

    United için istikrar kulubede Sir Ferguson demekse, sahada da Scholes demek bence, dile kolay tam 3 ayrı United takımını eskitti...

    YanıtlaSil