13 Haz 2010

Dünya Kupası Notları #3 : Futbol Almanlarla Güzel


Cezayir-Slovenya maçı o kadar can sıkıcıydı ki iki takıma da ayrı bir bölüm açacak kadar takip edemedim bile. Oyuncular kendilerini ne kadar zorlarsa zorlasın, paslar istenen yere gitmiyor, basit hatalar yapılıyordu. Yani, beceriksizliğin hüküm sürdüğü bir maç idi. Galibiyeti getiren golün de Cezayir'in kalecisi Chaouchi'nin beceriksizliğinin ardından gelmesi manidar oldu. Cezayir'in bundan sonra işi zor. İngilizler karşılarına öfkeyle çıkacaklardır. A.B.D ise umutla...Dilerim Cezayir kupaya puansız ve golsüz veda etmez. Belhadj dışında hiçbir futbolcuyu beğenemedim. Wolfsburg'lu Ziani ve oyuna sonradan girip, 15 dakika içerisinde iki sarı kartla oyundan atılan Ghezzal ise açık ara sahanın en kötüleriydi. Slovenya'da şimdilik havalar güneşli. Çok büyük bir avantaj elde ettiler. Ancak, yapılabileceklerin en iyisini onlar değil, İngiltere'den puan almayı başaran A.B.D gerçekleştirdi. Kimi araştırma şirketleri Slovenya'yı yarı finale kadar göndermişti kupa öncesinde. Böyle bir futbolla gol atmaları dahi mucizeydi, mucize gerçekleşti. Bundesliga'nın önemli isimleri Novakovic ve Dedic hareket etmekte zorlandılar ki takımlarının en önemli kozlarını oluşturuyorlar. Slovenya'nın vasata ulaşabilen bölgeleri Koren-Birsa orta alanı ve Suler-Cesar tandemiydi. Maçı Slovenya lehine çevirebilecek tüm aksiyonlar Birsa-Koren ikilisi tarafından gerçekleştirildi. Ne var ki, içlerinden en kötü top gol oldu. Öyle ki Koren'İn vuruşunda top falso dahi almamıştı.

Sırbistan-Gana... Büyük bir sürpriz gerçekleşti. Sırbistan 4-5-1'den bozma 4-4-2 oynuyordu. Savunma hattında hemen hiç sorun yoktu aslında. Kolarov-Vidic-Lukovic-Ivanovic dörtlüsünün hepsi iyiydi. Özellikle kırmızı kart görmesine rağmen Lukovic'i çok beğendim. Orta sahada ise aynı uyum yoktu. Öncelikli sorun ise Krasic'in silikliği ve Milijas-Stankovic ikilisinin ağırlığıydı. Gana orta alanına göre çok daha zayıf kaldılar. İki beyin yanyana oynuyordu sanki. Duran toplar, defans arkasına şişirilen toplar, düşük tempoda top çevirişler tamam ancak iş mücadele etmeye geldi mi Milijas-Stankovic ikilisinin ne yaşı ne de gücü Gana orta sahasıyla mücadele etmeye yeter. Sırbistan'ın en iyisi Jovanovic idi. Tekniğinin iyi olduğunu biliyorduk da bu kadar üst düzey mücadele verebileceğini hiç beklemiyordum. Sırbistan'ın her pozisyonunda o vardı adeta. Zigic'i çok başarılı buldum. Capello'nun Heskey'e yüklediği görevin bir benzerini Antic de Zigic'e yüklemişti. Pantelic'in önünde konumlanacak, topla birlikte orta alana kadar gerileyecek ve rakip savunmada gedikler yaratacaktı. Çabaladı ama Pantelic ile iyi bir iletişim kuramadı. Kısacası, Sırbistan umut vermiyor. İkinci maçları da Almanya'yla. 2006'da da onlardan çok şey bekleyenler vardı fakat "0" puanla dönmüşlerdi. Almanya maçında mucize yaratamazlarsa 2006 kabusu yeniden gerçekleşebilir.

Gana'nın Ömer Üründül ırkçılığına bulaşmadan, şimdiye kadar turnuvadaki en iyi Afrika takımı olduğunu söyleyelim. Mücadele güçleri en iyi takımlarla dahi baş etmeye yetecek seviyede. Ayrıca, Ayew ve Tagoe çok etkili kanat oyuncuları. Top taşıyabiliyorlar, takımı ileri taşıyabiliyorlar. Haliyle Asamoah Gyan da vasat üstü bir forvet. Önümüzdeki maç Avustralya ile karşılaşacaklar ve Kangurular'ın en büyük gol ümidi Cahill sahada olmayacak. Ne diyelim, talih belki de hiç bir zaman bu kadar yanlarından olmamıştı. 2006'daki ikinci tur sürprizini gerçekleştirebilirler.

Söz Avustralya'ya gelmişken; sadece Türkiye'deki değil tüm dünyadaki hayranlarını hayal kırıklığına uğrattıklarını belirtmek gerekir. Dilerim ikinci maça toparlanmış bir şekilde çıkarlar. Yine de, Cahill'siz işleri çok zor. Kewell dönerse, yeniden umutlanabilirler.

Futbolun Almanlarla daha bir güzel olduğu kesin. Şimdiye kadar izlediğimiz en iyi takımdı. Kesin. Daha önce hiç bir takımda izleyemediğimiz çeşitlilikte ataklar izledik. Futbolseverlerin bu akşamki en önemli görevleri Almanlar'a şükretmek olmalıdır. Zira hepimizi bir kısırlığın içinden çekip almış olabilirler. 4-2-3-1 oynadılar. Savunma hatasız idi. Schweinsteiger için ayrı bir cümle yazmak lazım. Yüksek top tekniği ve soğukkanlı yapısı onu şu an için Almanlar'ın en kritik futbolcusu yapıyor. Khedira ile de iyi anlaştıklarını gördük. Müller-Mesut-Podolski üçlüsü doğrudan sonuca gitmek istiyorsanız çok doğru bir seçim. Zira Podolski'nin her şutu gol tehlikesi yaratabiliyor. Klose de çok değerli bir golcü. İkinci maçlarını da kazanırlarsa, çok rahatlayacaklar. Gol kralı Panzerler'den çıkabilir. Almanya'yı biraz fazla övmüş olabilirim fakat futbolsuz geçen 3 günün ardından böyle bir tabloyla karşılaşınca soğukkanlılığımı kaybetmiş sayılırım. Tahminimi yineleyerek bitireyim yazıyı: Almanya final, hiç değilse yarı final oynayacaktır G.Afrika'da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder